Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2018/5570 E. 2019/99 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5570
KARAR NO : 2019/99
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

KARAR

Hakaret suçundan sanık …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4 ve 52. maddeleri uyarınca 2.100,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2018 tarihli ve 2017/673 esas, 2018/173 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “İstanbul Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında daha önce işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı Karabük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2008/513 esas, 2009/284 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, 5 yıllık denetim süresinin belirlendiği, denetim süresi içerisinde anılan suçun işlendiğinden bahisle, yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğine dair hüküm kurulmuş ise de;
5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesindeki yer alan “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olaydaki suç tarihinin 2015 olduğu, Mahkemesince yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeme nedeni olarak gösterilen Karabük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2008/513 esas, 2009/284 sayılı kararının 09/09/2009 tarihinde kesinleştiği, belirlenen 5 yıllık denetim süresinin 09/09/2014 tarihinde biteceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, olaydaki suç tarihinin sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara ilişkin olarak verilen denetim süresinin sona erdiği tarih olan 09/09/2014 tarihinden sonra işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Olay:
Sanık hakkında hakaret suçundan yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün miktar itibarıyla verildiği anda kesin olduğu, işbu hükümde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmeme gerekçesinin hatalı olduğu gerekçesi ile kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu görülmüştür.
II- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.” 11. fıkrasında; “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” hükümleri yer almaktadır,
Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemelere göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde hüküm açıklanacaktır.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın adli sicil kaydında daha önceden verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar olduğu ve bu yargılamaya konu suçun da denetim süresi içerisinde işlendiği gerekçesi ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmediği görülmektedir.
Sanığın incelenen adli sicil kaydı ve bu kayda konu olmuş eski hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş ilam incelendiğinde; sanık hakkındaki kararın, 09/09/2009 tarihinde kesinleşerek denetim süresi olan beş yıllık sürenin bu tarihte başladığı ve beş yıllık sürenin 09/09/2014 tarihinde sona ereceği, oysaki yargılamaya konu hakaret suçunda suç tarihinin 2015 yılı gösterildiği, dosyanın incelenmesinde ise suç tarihinin 02/07/2015 tarihi olduğu, hal böyle iken sanığın yargılamaya konu hakaret suçunu, adli sicil kaydındaki açıklanması geri bırakılıp beş yıllık denetim süresi ön görülen suçun, denetim süresi bittikten sonra işlendiği, dolayısı ile Mahkemenin sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermeme gerekçesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır.
III- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1. Hakaret suçundan sanık … hakkında, İstanbul Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2018 tarihli ve 2017/673 esas, 2018/173 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA;
2. CMK’nın 309/4. maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 07/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.