Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2018/5211 E. 2019/346 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5211
KARAR NO : 2019/346
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık hakkında müşteki …’a yönelik hakaret suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık … müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B- Diğer hükümlerin temyizine gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen müşteki …’a yönelik tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık … müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık hakkında müştekiler …, …, …, …, …’a yönelik hakaret, müşteki …’a yönelik tehdit ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
a- Sanığın müştekiler …, …, … ve …’ a yönelik hakaret suçundan kurulan hükümlerde, sanığın müştekilere hangi zaman ve yerde, ne şekilde hakaret edildiği açıklanıp TCK’nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan müşteki sayısınca hükümler kurulması,
b- Sanığın, müşteki …’a gıyabında hakaret ettiği olayda, müşteki … dışında sözleri söylediğini duyan tanık olmaması karşısında, TCK’nın 125/1. maddesinin son cümlesi uyarınca gıyapta hakaret suçunun ihtilat unsurunun oluşmadığı gözetilmeden, sanığın müşteki …’a yönelik hakaret suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
c- Sanığın, müşteki …’a döverim diyerek tehdit ettiğinin sabit olmadığı, “Genelkurmay’da tanıdığım var, uzman çavuş olan eşini sürdürürüm” şeklinde sözlerinin ise sanığın müştekinin eşinin görev yerini değiştirme yetkisi bulunmaması karşında tehdit suçunu oluşturmadığı gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle müşteki …’a karşı tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
d- Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, tanıkların sanığın halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu işlediğine dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığının anlaşılması karşısında, bu suçtan mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
e- TCK’nın 61/8. maddesi hükmüne aykırı olarak, aynı Kanunun 125/3-a maddesi uyarınca tercih edilen adli para cezası gün yerine yıl olarak belirlenip, artırım ve indirimlerin de bu miktar üzerinden yapılması,
f- Kabule göre de, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçundan kurulan hükümde uygulama maddesinin TCK’nın 216/2 yerine aynı Kanunun 216/1. maddesinin yazılması,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.