Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2018/4624 E. 2019/97 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4624
KARAR NO : 2019/97
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

KARAR

Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan suça sürüklenen çocuk Uğur Akkurt’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/4, 119/1-c ve 31/3. maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun’un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31/03/2016 tarihli ve 2014/851 esas, 2016/337 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Olay:
Suça sürüklenen çocuk Uğur Akkurt hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan yapılan yargılama sonucunda suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği ve kesinleşen bu karara karşı da kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu görülmüştür.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suç tarihinde on sekiz yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonucunda kurulacak mahkumiyet hükmünde TCK’nın 50/3. maddesi gereğince kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğuna ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 3. fıkrasında ise, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 19/08/2007 günlü suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde on sekiz yaş altı olan suça sürüklenen çocuğa, 5237 sayılı TCK’nın 116/1, 119/1-c, 31/3 maddeleri uyarınca verilen 8 ay süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1) Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31/03/2016 tarihli ve 2014/851 esas, 2016/337 karar sayılı kararının, suça sürüklenen çocuk Uğur Akkurt hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bakımından, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2) Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 07/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.