Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2018/3482 E. 2019/5411 K. 20.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3482
KARAR NO : 2019/5411
KARAR TARİHİ : 20.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A- Sanık … hakkında hakaret ve yaralama suçlarından verilen beraat kararlarının temyizinde;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan …’ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B- Sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 31/01/2017 tarih 2014/4-785 esas, 2017/34 sayılı kararında da belirtildiği üzerine, hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Beddua niteliğinde sözler ise hakaret suçunu oluşturmaz.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın müşteki polis memurlarına hitaben söylediği kabul edilen “Allah belanızı versin…” şeklindeki sözlerinin muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı ve beddua niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK’nın 129. maddesi yerine genel tahrik kurumuna dair aynı Kanunun 29. maddesinin tatbiki,
b- İddianamede uygulanması talep edilmeyen ve CMK’nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı da tanınmadan sanık hakkında TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması,
c- TCK’nın 43. maddesinin uygulanması sırasında yapılan hesap hatası sebebiyle sonuç hapis cezasının eksik belirlenmesi,
d- TCK’nın 50/2. maddesine aykırı olarak, tercih edilen seçenek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.