YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2580
KARAR NO : 2018/14726
KARAR TARİHİ : 12.11.2018
KARAR
Hakaret suçundan sanıklar … ve …’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 43, 62 ve 52. maddeleri (iki kez) gereğince 2.180,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2017 tarihli ve 2016/225 esas, 2017/159 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanıkların üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmezden önceki haliyle de uzlaşmaya tâbi olduğu, ancak sanıklara ve müştekiye soruşturma aşamasında usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan kamu davasının açıldığı, kovuşturma aşamasında da belirtilen eksikliğin giderilmediği anlaşılmakla, sanıklar hakkında uzlaşma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla hüküm kurulmasında, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Olay:
Şüpheliler hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca müştekinin şikayeti üzerine hakaret ihlali ithamı ile yürütülen soruşturma kapsamında müştekinin Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadesi alındığı sırada uzlaşmak istemediğini bildirdiği, sonucunda şüpheliler hakkında TCK’nın 125/2-4, 43, 53 maddelerinden cezalandırma istemli, 31/03/2016 tarihli iddianame düzenlenip Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesine sunulduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 29/03/2017 tarihinde sanıkların atılı suçlardan mahkumiyetlerine karar verildiği, 6763 Sayılı yasa sonrası Cumhuriyet Başsavcılığınca infaz durdurma talebinin mahkemeye sunulduğu ve bu yasa uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Soruşturma dosyası kapsamında, 6763 sayılı yasanın değişiklik öncesi Cumhuriyet Savcısınca bizzat ifade alınması sırasında müştekinin uzlaşmak istemediğine yönelik beyanı uzlaşma olmadığına karar verebilmek için yeterli kabul edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, şüpheliler hakkında TCK’nın 125/2-4. maddesinde düzenlenen, hakaret suçlarından soruşturma yürütüldüğü, bu suçun 6763 sayılı yasanın değişiklik öncesi ve sonrasında uzlaşma/uzlaştırma ya tabi olan bir suç olduğu, müştekinin Cumhuriyet Savcısınca ifadesinin alınması sırasında “uzlaşmak istemiyorum” yönünde beyanının bulunduğu, ayrıca şüpheli …’un adli kolluk tarafından ifadesinin alınması sırasında, Cumhuriyet Savcısının talimatı ile uzlaşmaya ilişkin teklifin şüpheli tarafından kabul edilmediği, dolayısı ile dosya kapsamında teklif edilen uzlaşma önerilerinin geçerli olduğu anlaşıldığından tebliğnamdeki görüşe iştirak edilmemiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 12/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.