Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2018/1664 E. 2018/12069 K. 01.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1664
KARAR NO : 2018/12069
KARAR TARİHİ : 01.10.2018

KARAR

Hakaret suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/07/2017 tarihli ve 2017/53667 soruşturma, 2017/33022 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın kabulü ile söz konusu kararın kaldırılmasına dair Bursa 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/08/2017 tarihli ve 2017/4034 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 12/12/2016 tarihli ve 2015/17580 esas, 2016/19026 sayılı ilamında, “TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca, gıyapta hakaret suçunun en az üç kişi ile ihtilat edilerek işlenmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, sanığın müşteki Birgül’ün eşi olan müşteki …’ın telefonuna mesaj göndererek hakaret etmesi biçimindeki eyleminde ihtilat unsurunun oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyet kararı verilmesi…hükmün bozulmasına” şeklinde belirtilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1. maddesinin 2. cümlesinde yer alan “…Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın üzerine atılı hakaret suçunu müştekinin gıyabında müştekinin annesi Kerime Özdilek’e mesaj göndermek suretiyle işlemesi ve en az üç kişiyle ihtilat etmemesi karşısında, sanığın eyleminin yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinde; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmü yer almaktadır.
Hakaret suçu mağdurun olmadığı veya mağdurun doğrudan vakıf olamayacağı bir şekilde işlendiğinde gıyapta hakaret suçu oluşmaktadır. Ancak gıyapta hakaret suçunun cezalandırılması için, failin mağdur dışında toplu veya dağınık en az üç kişiyle ihtilat ederek bu suçu işlemesi gerekmektedir. Suçun faili ihtilatı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmelidir. İhtilat kişilerle birebir görüşerek gerçekleşebileceği gibi, üç veya daha fazla kişiye mektup göndermek, telefon etmek, SMS veya e-mail göndermek suretiyle de gerçekleştirilebilir. Ancak ihtilat unsurunun gerçekleşmesi için, failin sözleri en az üç kişinin duyabileceği bir ortamda ve şekilde söylemesi yeterli olmayıp, muhatapların bizzat anlamaları ve vakıf olmaları lazımdır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık …’in, müşteki olan eski eşi …’ün gıyabında, müştekinin annesine sms göndererek müştekiye hakaret ettiği dolayısıyla somut olayda ihtilat unsurunun oluşmadığından dolayı verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın itiraz üzerine Bursa 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından kaldırılması hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
II- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Bursa 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 11/08/2017 tarihli ve 2017/4034 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 01/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.