Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2017/7105 E. 2017/15615 K. 27.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/7105
KARAR NO : 2017/15615
KARAR TARİHİ : 27.12.2017

KARAR

Hakaret suçundan sanık …’in yapılan yargılaması sonucunda; mahkûmiyetine dair Çatalca Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 26.11.2013 gün ve 2012/24 Esas, 2013/380 Karar sayılı hükmün katılan … vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 04.10.2017 gün ve 2015/26334 Esas, 2017/10219 Karar sayılı ilamı ile onama yönündeki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.11.2017 gün ve 4-2014/62269 sayılı yazısı ile itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle incelendi;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ilgili itiraz yazısında özetle; Her ne kadar dosyada sanığın hakaret içeren sözlerini duyan iki kişinin beyanı bulunmakta ise de, sanığın bu sözleri olayın meydana geldiği yer itibarıyla başkalarının duyabileceği bir yerde, yüksek sesle ve etrafındakilerin duyabileceği şekilde söylemiş olması nedeniyle ihtilat unsurunun oluştuğu, dolayısıyla beraat kararının bozulması talep edilmiştir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP, DÜŞÜNÜLDÜ:
TCK’nın 125/1. maddesinde mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat edilerek işlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Gıyapta hakaret suçunun tamamlanması için ihtilat edilen en az üç kişinin hakaret içerikli sözleri öğrenmesi gerekir. Failin ihtilat edilen şahısları tanıması gerekmediğinden, gayri muayyen en az üç kişinin öğrenmesi kastıyla hareket edilmesi yeterlidir. Kanunda aranılan ihtilat şartının gerçekleşmesi için, isnadın ihtilat edilen kişilerce öğrenilmiş olması da gerekir. Herhangi bir nedenden dolayı eylemin öğrenilmemesi halinde ihtilat şartı da gerçekleşmeyecektir. Dolayısıyla, isnadın ihtilat edilen kişilerce “öğrenilebilir” olması ya da öğrenme imkanının bulunması yeterli sayılmaz. Örneğin; fail üç kişinin bulunduğu bir ortamda mağdur hakkında hakaret içerikli ifadeler kullansa, bu sözleri orada bulunan iki kişi duymasına karşın üçüncü kişinin kulaklıkla müzik dinlemesi nedeniyle duymaması ve isnadı öğrenememesi halinde gıyapta hakaret suçu oluşmayacaktır. Çünkü gerekli olan isnadın “öğrenilebilme”si olmayıp, bizzat ihtilat edilen kişilerce ”öğrenilmesi”dir.
Gece saat 23:30 sularında gerçekleşen somut olayda, sanığın dükkanının önünde yüksek sesle bağırarak katılan Başbakan ve ailesine yönelik olarak sinkaflı sözlerle hakaret ettiğinden bahisle dava açılmış ise de, katılan … ve tanık …’in aşamalarda katılan ve ailesine yönelik sinkaflı sözlerle hakaret edildiğini doğruladığı, ancak tanık …’in soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki ifadelerinde sanığın …’a yönelik olarak sinkaflı sözlerle hakaret ettiğini duyduğunu, küfür etmeye devam ettiğini, ancak kahvehaneye girdiği için fazla duyamadığını, Başbakan’a hakaret ettiğini duymadığını beyan ettiği, anlaşılmaktadır.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, olayın gece saat 23:30 sıralarında gerçekleşmesi, tanık …’in beyanlarından anlaşılacağı üzere kahvehaneye girmesi nedeniyle iddiaya konu sözleri duymaması, tanıklar … ile … haricinde o saatte olay yerinde başkaca bir şahsın bulunduğuna ve bu sözleri duymuş olduğuna dair dosya kapsamında bir bilgi bulunmaması karşısında, her ne kadar sözlerin kullanıldığı yer umumi bir alan olsa da, belirtilen tanıklar haricinde ihtilatın en az üç kişi tarafından öğrenilmesi şartı gerçekleşmemiş olup,
Açıklanan nedenlerle; 04.10.2017 gün ve 2015/26334 Esas, 2017/10219 Karar sayılı onama kararındaki gerekçeye göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmediğinden 6352 sayılı Yasanın 99/3 maddesiyle 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmüne göre dosyanın Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 27/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.