YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6678
KARAR NO : 2018/3807
KARAR TARİHİ : 19.03.2018
KARAR
Hakaret suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 129, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2017 tarihli ve 2016/1438 esas, 2017/318 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10/07/2017 gün ve 42271 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanık …’ın suç tarihinde müşteki …’i arayarak “ananı avradını sin kaf ederim, iş kötüye gidecek, senin aileni rahat bırakmayız, şikayettin den vazgeç, biz seni buluruz.” şeklinde hakaret ve tehdit ettiği olay nedeniyle yapılan yargılamada, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesince, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un 106/1. maddesinde yer alan tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle sadece tehdit suçu yönünden uzlaştırma yapılması amacıyla dosyanın Uzlaştırma Bürosuna gönderildiği anlaşılmış ise de;
Sanığın suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunan hakaret suçunu, uzlaşma kapsamına girmeyen tehdit suçuyla birlikte işlemesi nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesinde yer alan “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmü uyarınca, uzlaşma hükümlerinin uygulanamadığı, suç tarihinden sonra ise 6763 sayılı Kanun ile 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinde değişiklik yapıldığı ve uzlaştırmanın 5237 sayılı Kanun’un 106/1. maddesinde yer alan tehdit suçu yönünden de uygulanabilir hale gelmesi nedeniyle sanığın üzerine atılı hakaret ve tehdit suçları açısından söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, bu hali ile suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunan hakaret suçu yönünden de, 5271 sayılı Kanun’un 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemlerinin yaptırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun’un 7/2. maddesindeki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.”şeklinde düzenleme karşsında, kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06.12.2016 tarih, 2014/13-194 Esas ve 2016/466 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK’nın ”zaman bakımından uygulama” başlığını taşıyan 7. maddesinin 2. fıkrasındaki ”suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanıp, infaz olunacağına” dair düzenleme ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun ”Mahkûmiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında duraksama başlığını” taşıyan 98/1. maddesinde ”Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.” amir hükmü uyarınca, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir.Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık(madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile “ibaresi madde metninden çıkırılmış, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz”şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.
6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35 inci maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 253 ve 254 üncü maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde sanığa yükletilen TCK’nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, birlikte işlenen TCK’nın 125/1. maddesindeki hakaret suçununda uzlaştırma kapsamında olması da gözetilerek uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmış, bu suretle sanık … hakkında yerel Mahkemece kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-) Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2017 tarihli ve 2016/1438 esas, 2017/318 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-) Aynı yasa maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 19.03.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.