Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2017/6268 E. 2019/11106 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6268
KARAR NO : 2019/11106
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Mağdur … …’nin sanık hakkında kendisine karşı işlediği iddia olunan yaralama suçu açısından şikayetten vazgeçtiği için temyize hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Sanık hakkında katılanlar … ve …’ye karşı yaralama suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanığa yükletilen yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık … ve katılan … vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3- Sanık hakkında katılan …’ye karşı tehdit, katılan … …’ye karşı hakaret, konut dokunulmazlığının ihlali ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Sanığın, mağdur … …’ye karşı işlediği iddia olunan takibi şikayete bağlı yaralama suçuna ilişkin olarak, 27/06/2013 tarihli duruşmada mağdurun şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmakla, TCK’nın 73/4. maddesi uyarınca mağdurun şikayetten vazgeçmesini kabul edip etmediği sanığa sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b- Sanığın katılan … …’ye karşı işlediği iddia olunan hakaret suçu açısından Karşıyaka (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/954 Esas sayılı dosyası kapsamında mahkumiyet kararının bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkındaki bu dava dosyasının denetime olanak verecek biçimde dosya içerisine konularak, anılan dosyadaki eylemle bu dosyadaki eylemin aynı olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre, mükerrer dava açıldığının belirlenmesi durumunda 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c- TCK’nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekmekte olup, mağdur beyanlarına göre hakaret suçunun apartman boşluğunda işlendiğine yönelik anlatımlar karşısında, aleniyet unsurunun ne şekilde gerçekleştiği tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
d- CMK’nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanun’un 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 21/02/2012 gün 4/570-51 sayılı Kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK’nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır.
Bu açıklamalar ışığında Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, sanık hakkında katılan …’ye karşı söylediği iddia olunan “siz buradan gideceksiniz, bu apartmandan gidin, sizi bu apartmanda yaşatmayacağım sürdüreceğim” sözleri nedeniyle tehdit suçundan dava açılmasına karşın, sanık hakkında katılan …’ye karşı “senin baban gözüme gözükmesin” şeklinde sözler söylediği kabul edilip katılan …’ye karşı tehdit suçundan hüküm kurulmak suretiyle, çelişki yol açıldığı ve dava konusunun dışına çıkıldığı gözetilmeden, yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurularak Anayasa’nın 90, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanmayı düzenleyen 6. ve CMK’nın 225/1. maddelerine aykırı davranılması,
e) Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği, hükmün CMK’nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK’nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeden, gerekçesiz hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık … ve katılan … …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, oy birliğiyle 25/06/2019 tarihinde karar verildi.