Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2017/5890 E. 2018/3860 K. 19.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5890
KARAR NO : 2018/3860
KARAR TARİHİ : 19.03.2018

KARAR
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan suça sürüklenen çocuk …’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine dair Mersin 2. Çocuk Mahkemesinin 26/10/2011 tarihli ve 2010/582 esas, 2011/579 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü karşısında, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli 3 ay 10 gün hapis cezasının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Olay:
Suça sürüklenen çocuk (SSÇ) … hakkında hırsızlık, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme ve mala zarar verme suçlarından yapılan yargılama sonucunda SSÇ’nin hırsızlık ve hakaret suçlarından beraatına, kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından ise mahkumiyetine karar verildiği, hükümlerin temyiz edilmeden kesinleştiği ve kesinleşen görevi yaptırmamak için direnme hükmüne karşı da kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu görülmüştür.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suça Sürüklenen Çocuk hakkında yapılan yargılama sonucunda kurulacak mahkumiyet hükmünde TCK’nın 50/3. maddesi gereğince kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğuna ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 3. fıkrasında ise, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 27/12/2009 günlü suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan suça sürüklenen çocuğa, 5237 sayılı TCK’nın 265/1, 31/3, 62/1, 51. maddeleri uyarınca verilen 3 ay 10 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hapis cezalarına mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Mersin 2. Çocuk Mahkemesinin 26/10/2011 tarihli ve 2010/582 esas, 2011/579 karar sayılı kararının görevi yaptırmamak için direnme suçu açısından, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 19/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.