Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2017/5608 E. 2018/3859 K. 19.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5608
KARAR NO : 2018/3859
KARAR TARİHİ : 19.03.2018

KARAR
Konut dokunulmazlığını bozmak suçundan sanık …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kemer Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2011 tarihli ve 2009/128 esas, 2011/138 kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yeniden yapılan yargılaması sonunda hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 116/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kemer 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2016 tarihli ve 2016/343 esas, 2016/538 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “Kayden 17/08/1940 doğumlu olup, fiili işlediği sırada 65 yaşından büyük olan ve suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, verilen hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Olay:
Sanık … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün istinaf edilmeden kesinleştiği ve kesinleşen bu karar karşı da kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu görülmüştür.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suç tarihinde altmışbeş yaşından büyük sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda kurulacak mahkumiyet hükmünde TCK’nın 50/3. maddesi gereğince kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi zorunluluğuna ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 3. fıkrasında ise, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 16/09/2008 günlü suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde altmışbeş yaş üstü sanığa, 5237 sayılı TCK’nın 116/1, 62/1, maddeleri uyarınca verilen 5 ay hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hapis cezasına mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Kemer 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2016 tarihli ve 2016/343 esas, 2016/538 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 19/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.