Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2017/2928 E. 2019/6657 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2928
KARAR NO : 2019/6657
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Temyiz kanun yoluna tabi olup kesinleşmesi halinde infaza verilecek olan ilamın, açıklanacak yeni hüküm olduğu, bu nedenle yargılama sonucunda ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasanın 141, CMK’nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
2- Kabule göre de;
a) Suçüstü yakalanan sanık …’un ifadesinde, “kendisini cep telefonu ile arayan … isimli kişinin olay anında göçmenlerin yanında bulunduğunu, polislerin gelmesiyle …’ın kaçtığını ve kendisinin yakalandığını söylemesi, sonrasında sanık …’a ait fotoğraflar kendisine gösterilerek yaptırılan teşhis işleminde ise … isimli kişinin … olmadığını beyan etmesi, sanık …’ın da savunmasında, …’un arandığı cep telefonu hattının kendisine ait olmakla birlikte, bu hattı olaydan önce … isimli kişiye sürekli olarak kullanması için verdiğini beyan ederek atılı suçlamayı reddetmesi karşısında,
Sanık tarafından suçta kullanıldığı iddia edilen … numaralı telefonun 01/07/2010 ila 14/07/2008 tarihleri arasında arama, aranma, mesaj alma, mesaj atma ve baz istasyon bilgilerini gösterir şekildeki HTS kayıtlarının dosyaya getirtilmesi ve bu numaradan sıklıkla görüşülen hat sahiplerinin belirlenmesi, bu kişilerin tanık olarak ifadeleri alınarak suçta kullanılan telefon hattının kim tarafından kullanıldığının sorulmasından,
Sanıklardan …’ın kullandığı … numaralı telefon ile sanığın kullandığı iddia edilen … numaralı telefon arasında olay gecesinde görüşme yapıldığının dosyadaki TAPE’lerden anlaşılması karşısında, … numaralı hattın kim tarafından kullanıldığının sanık …’a sorulması, sanık …’a ait fotoğraflar gösterilerek, kendisini tanıyıp tanımadığı konusunda beyanının alınmasından,
… bu numaralı telefonunun … isimli kişi tarafından kullanıldığının sanık tarafından iddia edilmesi nedeniyle 23/06/2009 tarihli tutanak ilgi gösterilerek Tatvan İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılacak müzekkere ile, … isimli kişinin adres ve kimlik bilgilerinin belirlenmesi, bu bilgiler temin edildikten sonra …’in olaya dair ifadesinin alınması, …’in değişik açılardan çekilen fotoğrafları temin edilerek olay gecesi …’un yanında olan ve göçmenleri temin eden … isimli kişinin … olup olmadığının …’a sorulmasından, sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yukarıda belirtilen araştırmalar yapılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması,
b) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
c) TCK’nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözardı edilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.