Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2017/2166 E. 2019/4819 K. 12.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2166
KARAR NO : 2019/4819
KARAR TARİHİ : 12.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/11/2014 tarih, 2013/213 esas 2014/ 522 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere sanığın tek bir fiille birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olması ihtimali bulunmakta olup, ceza adaletini sağlamak ve doğru sonuca ulaşabilmek amacıyla her iki suçtan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin birlikte yapılması gerekeceğinden, ceza miktarı itibarıyla kesin nitelikte olan mala zarar verme suçundan kurulan hükmün de temyizi kabil olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- Sanığın, gözünde gözlük olan müşteki gümrük muayane memuruna vurması sonucu yaralanmasına ve gözlüğünün kırılmasına neden olduğu olayda, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet verildiğinden görevi yaptırmamak için direnme ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK’nın 44. maddesi gereğince en ağır cezayı gerektiren görevi yaptırmamak için direnme suçundan dolayı cezalandırılması gerekirken ayrıca mala zarar verme suçundan da mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde, 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunması” şeklindeki gerekçeyle, anılan kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,

3- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.