Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2017/1382 E. 2019/4370 K. 05.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1382
KARAR NO : 2019/4370
KARAR TARİHİ : 05.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, 6136 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) TCK’nın 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, somut olayda müşteki polis memurlarının kontrol amaçlı sanığın da bulunduğu aracı durdurmak istedikleri esnada aracın temyize gelmeyen sanık … tarafından müştekilerin üzerlerine sürüldüğü ve sonrasında kaçtıkları, daha sonra kovalamaca neticesinde sanık ve arkadaşlarının yakalandığı, araç içerisinde bulunan … hakkında yakalama kararı olması nedeniyle hakkında işlem yaptıklarında sanığın arkadaşını vermemek için müştekilere direndiği iddiasıyla dava açıldığı, Yerel Mahkeme kabulüne göre de sanığın aracı kullandığının belirtildiği, ayrıca olay tutanağında sanığın karakol girişinde “belinizden silahı alıp hepinizi vururum” şeklinde sözler söylediğinin ifade edilmesine karşın müşteki beyanlarında bu hususa yer verilmediği, bu suretle sanığın somut olarak hangi eylemleri gerçekleştirdiğinin kabul edildiği, bunların ne surette direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurlarına vücut verdiği, hangi kanıtlara dayanılarak hüküm kurulduğu tartışılıp gösterilmeden, olay tutanağı ile müşteki beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2-) Sanık hakkında hakaret suçundan doğrudan adli para cezasına hükmedilmesine rağmen, görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlerde verilen hapis cezaları adli para cezasına çevrilmeden karar verilmesi suretiyle hükümlerde gerekçesiz bir şekilde çelişki oluşturulması,
3-) Sanığın, 22/09/2016 tarihli duruşmada lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunduğunun anlaşılması karşısında, TCK’nın 62. maddesinde öngörülen “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” gibi hususlar değerlendirilmeden takdiri indirimin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışmasız bırakılması,
4-) Sanığın, müştekiler tarafından darp edildiğine ve kendisine hakaret edildiğine dair savunması, temyize gelmeyen sanıkların doğrular nitelikteki beyanları ve sanığa ait adli muayene raporu göz önüne alındığında, olayın çıkış nedeni ile gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddelerinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan hüküm kurulması,
5-) Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirmiş olmasına karşın, TCK’nın 265/3. maddesi uyarınca artırım yapılmaması,
6-) Hakaret suçunun aleni bir yer olan karakol girişinde işlenmesine karşın, sanık hakkında TCK’nın 125/4. maddesi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
7-) Sanık hakkında hakaret suçundan adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.