Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/8230 E. 2018/14569 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/8230
KARAR NO : 2018/14569
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın istinabe yoluyla 09/06/2014 tarihinde alınan savunmasında “bundan sonraki savunmalarımı avukat ile yapmak istiyorum” dediği halde, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, CMK’nın 150/1. maddesine aykırı olarak yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Kabule göre de;
a) Katılan, sanığın kızını kaçırdığını iddia ederken, sanığın ise katılanın kızı ile kaçtıklarını ifade ettiği ve katılanın kızını sevdiği için ulaşmak istediğini ifade etmesi karşısında, aralarında devam eden dava dosyaları getirtilerek sanığın savunmasının araştırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Diğer taraftan UYAP’tan yapılan sorgulamada; katılan …’ın 25/02/2014 tarihli şikayet dilekçesi uyarınca Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/1552 soruşturma nolu dosyası üzerinden 02/04/2014 tarihinde iddianame düzenlendiği ve Fethiye (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/235 Esas 2014/518 Karar sayılı dosyası üzerinden sanığın kişilerin huzur ve sükunun bozma suçundan mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, anılan dosyadaki eylem ile bu dosyadaki eylemlerin aynı olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre, mükerrer dava açıldığının belirlenmesi durumunda 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiği zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.