Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/644 E. 2016/9908 K. 09.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/644
KARAR NO : 2016/9908
KARAR TARİHİ : 09.05.2016

KARAR

Hakaret suçundan sanık …’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair …Sulh Ceza Mahkemesinin 27/03/2012 tarihli ve 2011/1073 esas, 2012/756 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 125/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 69. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2015 tarihli ve 2015/40 esas, 2015/471 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/02/2016 gün ve 428623 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanığın, tanık …’un telefonuna müştekinin gıyabında hakaret içerikli mesajlar attığı olayda, 5237 sayılı Kanun’un 125/1. maddesinin son cümlesinde yer alan;” Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.” şeklindeki düzenleme karşısında, gıyapta hakaret suçunun “ihtilat” unsurunun gerçekleşmediği gözetilmeden, beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinde; “ Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmü yer almaktadır.
Hakaret suçu mağdurun olmadığı veya mağdurun doğrudan vakıf olamayacağı bir şekilde işlendiğinde gıyapta hakaret suçu oluşmaktadır. Ancak gıyapta hakaret suçunun cezalandırılması için, failin mağdur dışında toplu veya dağınık en az üç kişiyle ihtilat ederek bu suçu işlemesi gerekmektedir. Suçun faili ihtilatı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmelidir. İhtilat kişilerle birebir görüşerek gerçekleşebileceği gibi, üç veya daha fazla kişiye mektup göndermek, telefon etmek, SMS veya e-mail göndermek suretiyle de gerçekleştirilebilir. Ancak ihtilat unsurunun gerçekleşmesi için, failin sözleri en az üç kişinin duyabileceği bir ortamda ve şekilde söylemesi yeterli olmayıp, muhatapların bizzat anlamaları ve vakıf olmaları lazımdır.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın tanık …’un cep telefonuna gönderdiği mesajda, müşteki Sevgi Süren hakkında hakaret içeren ifadeler kullanmak suretiyle, gıyabında müşteki Sevgi Süren’e yönelik hakaret eyleminde, mahkemenin suçun sabit olduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararı verdiği anlaşılmaktadır.
İddia olunan hakaret içerikli mesajlar yalnızca tanık …’un telefonuna gönderilmiştir. Bu nedenle “fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi” unsuru somut olayda gerçekleşmediğinden, gıyapta hakaret suçundan sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık … hakkında, … Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2015 tarihli ve 2015/40 esas, 2015/471 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Hükümdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, anılan Yasa maddesinin 4-d fıkrası gereğince, sanığın hakaret suçundan BERAATİNE,
3- Hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 09.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.