Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/18986 E. 2017/1840 K. 20.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/18986
KARAR NO : 2017/1840
KARAR TARİHİ : 20.02.2017

İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/2, 116/4, 62, 50/1-a ve 52/1-2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/06/2009 tarihli ve 2007/809 esas, 2009/643 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19/12/2016 gün ve 396407 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanığın suç tarihinde müştekinin iş yerinin kapı kilidini kırarak içeriye girdiği ve muhtelif eşya, para ve …. plakalı motorsikletin anahtarını aldığı, olaydan kısa bir süre sonra sanığın motor ile yolda geçtiği sırada müşteki tarafından durdurulduğu, sanığın bıçakla müştekiye saldırdığı ve polis merkezine götürüldüğü sırada müştekiye “seni vuracağım, hapisten çıktıktan sonra bunun hesabını vereceksin, seni öldüreceğim” diyerek tehditte bulunduğunun mahkemesince sübut bulunması karşısında, sanığın müştekiye yönelik tehdit eylemini, hırsızlık eyleminden sonra yakalandığında polis merkezine götürülmek istendiği sırada gerçekleştirdiği gözetilmeden, iş yeri dokunulmazlığı suçuna yönelik cezanın belirlenmesi sırasında eylemin tehdit kullanılarak işlendiği gerekçesiyle anılan Kanun’un 116/4. fıkrası gereğince uygulama yapılmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesinde, “Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmüne yer verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2007 ve 07.01.2008 tarihli iddianameleriyle, sanığın, gece vakti müştekinin işyerinden hırsızlık yaptığı iddiasıyla kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, sanığın tehdit eylemi gerçekleştirmek suretiyle müştekinin işyerininin dokunulmazlığının ihlal ettiği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Yargılamaya konu olayda, sanığın sabah saatlerinde işyerinden çalındığı iddia edilen motosikletle yoldan geçmekte iken müşteki … tarafından yakalandığı esnada, müştekiye karşı iddianamede belirtilen tehdit içerikli sözleri söylediği iddia edilmiştir.
Yerel Mahkemece, TCK’nın 116/4.maddesi uyarınca hüküm kurulurken, hüküm fıkrasındaki gerekçe kısmında, sanığın eylemi sırasında tehdit kullandığından bahisle uygulama yapılmıştır.
Olay kapsamına göre, sanığın işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu dahilinde herhangi bir tehdit eyleminin bulunmadığı, işyerinin kapı kilidini kırılarak içeriye girildiği, bu suretle suçun gerçekleştiği ortadadır.
Bu itibarla, suç kapsamında herhangi bir tehdit eylemi gerçekleştirilmediğinden, sanığın işyeri dokunulmazlığını ihlal eyleminde, TCK’nın 116/2. maddesinin uygulanması gerekirken, TCK’nın 116/4. maddesi uygulanarak fazla ceza verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İşyeri dokunulmazlığını ihlâl suçundan sanık … hakkında, İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/06/2009 tarihli ve 2007/809 esas, 2009/643 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler, yerel Mahkemece neticetetn adli para cezasına hükmedilmesi ile sanığın kişisel, sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK’nın 116/2. maddesi uyarınca, maddede düzenlenen seçimlik cezalardan tercihen adli para cezası seçilerek, 180 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına,
3- TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak, 150 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına,
4- Gün üzerinden belirlenen adli para cezasının, TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL’den paraya çevrilerek, sanığın 3.000 Türk lirası adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
5- TCK’nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının aylık 24 eşit taksitler halinde ödenmesine,
6- İnfazın bu miktar üzerinden gerçekleştirilmesine kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 20.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.