Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/18855 E. 2017/1857 K. 21.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/18855
KARAR NO : 2017/1857
KARAR TARİHİ : 21.02.2017

Hakaret suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesine göre sanık hakkındaki hükmün açıklanmalasının geri bırakılmasına dair Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2016 tarihli ve 2015/367 esas, 2016/728 sayılı kararına yapılan itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/05/2016 tarihli ve 2016/379 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/12/2016 gün ve 393534 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesince adı geçen sanık hakkında daha önceden Bursa 16. Asliye Ceza Mahkmesinin 2014/880 esas, 2015/606 karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve beş yıllık deneme süresi geçmeden suç işlendiği için sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden bahisle yapılan itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 15/05/2015 tarihine kesinleştiği, hakaret suçunun ise bu karar kesinleşmeden ve deneme süresi başlamadan 06/08/2014 tarihinde işlendiği, dolayısıyla 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; ” Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. (Ek cümle: 18/06/2014-6545 S.K./72. md) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. …” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemeye göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde yapılacak yargılamada mahkumiyetine karar verildiği takdirde bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyecektir.
Somut olayda, sanık hakkında 06/08/2014 tarihinde işlediği hakaret suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin itirazı üzerine Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25/05/2016 tarih, 2016/379 değişik iş sayılı kararı ile sanık hakkında verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu, beş yıllık denetim süresi içinde de itiraza konu suçu işlediğinden sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilemeyeceğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmiştir. Ancak sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinin 15/05/2015 olduğu, kanun yararına bozma konusu yapılan dava olan Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılamadaki suç tarihinin ise 06/08/2014 olduğu ve bu tarihten önce verilip kesinleşmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmadığı, dolayısıyla Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılamada hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla, mercii tarafından itirazın yerinde olmayan gerekçeyle kabul edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/05/2016 tarihli ve 2016/379 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE 21.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.