Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/16879 E. 2018/14432 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/16879
KARAR NO : 2018/14432
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan sanığın aile bireyleri usulünce duruşmaya çağrılarak dinlenilmeden veya hukuki dayanağı gösterilip dinlenilmesine gerek bulunmadığına dair bir karar da verilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabule göre de; suç tarihinde sanığın ailesiyle beraber baraj çevresine geldiği ve gezmeye başladığı, bu arada barajın çevre güvenliğini sağlamakla görevli katılanlarla sanık arasında barajın çevresinde yürüme ve fotoğraf çekme meselesi nedeniyle tartışma çıktığı, tartışma sırasında sanığın katılan …’e “seni öldüreceğim, buraya gömeceğim” dediği ve yerden aldığı taşı üzerine doğru fırlattığı olay kapsamında, sanığın yaralama ve tehdit eylemlerinin bir bütün halinde TCK’nın 265/1. maddesinde düzenlenen, görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde yaralama ve tehdit suçlarından ayrı ayrı ceza tayin edilmesi,
3-Taraf beyanları ve dosya içeriğiyle uyumlu Mahkeme kabulüne göre, sanığın hakaret eylemlerini, aynı olay ve zaman dilimi içerisinde ve aynı suç işleme kararı kapsamında, katılanları hedef alarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında tek mahkumiyet hükmü kurulup, TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca cezasının artırılması gerektiği gözetilmeden, iki ayrı hüküm kurularak fazla ceza tayini,
4-Hakaret suçunun aleni bir yerde işlenmesine karşın, sanık hakkında TCK’nın 125/4. maddesi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

5-TCK’nın 62. maddesinde öngörülen “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” gibi hususlar değerlendirilmeden “sanığın yargılamaya olan katkısı göz önünde bulundurularak” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçeyle takdiri indirimin uygulanmaması,
6-Seçimlik ceza öngören hakaret ve yaralama suçlarında adli para cezası tercih edilmesine rağmen, tehdit suçundan kurulan hükümde verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi suretiyle hükümlerde gerekçesiz bir şekilde çelişki oluşturulması,
Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.