Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/16482 E. 2016/18236 K. 28.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/16482
KARAR NO : 2016/18236
KARAR TARİHİ : 28.11.2016

Hakaret suçundan sanık ….’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 62/1 ve 52/1-2. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2016 tarihli ve 2015/536 esas, 2016/52 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 20/09/2016 gün ve 2016/331639 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 02/11/2015 tarihli ve 2015/14885 esas, 2015/4158 esas, 2015/3809 sayılı iddianamesi ile sanık …. hakkında 07/10/2015 tarihinde gerçekleştirdiği eylem nedeni ile 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 125/3-a ve 125/4. maddeleri kapsamında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunu işlediğinden bahisle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahkemece müştekiye kamu görevinin ifası sırasında ya da bu kamu görevinden dolayı hakaret edildiğinden bahsedilemeyeceği, sanığın sözlerinin 5237 sayılı Kanun’un 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçunu oluşturduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de,
Dosya kapsamına göre …. Milletvekili olan müşteki …’in 01/10/2015 tarihinde yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimlerine ilişkin yapılan seçim çalışmaları kapsamında …. ilinde yapılan yol çalışmalarının yerinde incelenmesi maksadıyla yaptığı çalışmalar sırasında iş makinasının operatör koltuğuna çıkmasının Gerçek Alanya Gazetesinin haberleştirildiği, bu haberin ….isimli kişinin sosyal medya hesabında link verilmek ve fotoğraf kullanılarak paylaşılması üzerine, sanık ….’in paylaşımın altına “Her rolü oynuyor maşallah. Allah yolunu geneleve düşürmesin.” yazması şeklinde gerçekleşen eylemin, kamu görevlisi konumunda bulunan müştekinin, kendi seçim bölgesinde kamusal yatırımlara ilişkin milletvekili sıfatı ile ve seçim çalışmaları kapsamında yerinde incelendiğinin haberleştirilmesi üzerine gerçekleştirildiği, bu kapsamda hakaret eyleminin müştekinin kamusal kimliği ile hareket ederek ve kamusal nitelikteki eylemleri üzerine icra edildiğinin anlaşılması karşısında, hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlendiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’nın 125. maddesinde “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır…..” hükmü bulunmaktadır.
Aynı Kanunun 125/3 fıkrasında ise; “ Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda; sanığa yükletilen hakaret suçu yönünden, katılanın milletvekili olduğu, seçim çalışmaları sırasında kamusal yatırımlara ilişkin yerinde incelemeler yapmasına yönelik düzenlenen haberin altına hakaret içerikli yorum yazması biçimindeki eyleminin TCK’nın 125/3-a maddesinde düzenlenen kamu görevlisine karşı görevi nedeniyle hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 125/1. maddesi hükmünün uygulanması, hukuka aykırı bulunmuştur.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2016 tarih ve 2015/536 esas, 2016/52 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı kanun maddesinin 4-c fıkrası gereğince, aleyhte sonuç doğurmamasına ve yeniden yargılama yapılmamasına, 28.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.