Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/16449 E. 2018/15792 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/16449
KARAR NO : 2018/15792
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık hakkında …’e yönelik görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören hakaret suçunda TCK’nın 58/3. maddesi uyarınca, hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek aynı Kanunun 50/2. maddesine aykırı davranılmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık hakkında … ve Hüseyin Kademe yönelik tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a)Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kamu davası açıldığı, her ne kadar sanığın hakaret eylemi uzlaşma kapsamında olup, soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklifi yapılmış ise de, bu tarihte sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1-1. cümlede gösterilen tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmaması ve CMK’nın 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi dikkate alındığında soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle somut olayda 5271 sayılı CMK’nın 253/3. madde ve fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanma imkanın ortadan kalktığı, bu nedenle de sanık hakkında atılı suçlara ilişkin 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) kabule göre de;
1-Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören hakaret suçunda TCKnın 58/3. maddesi uyarınca, hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek aynı Kanunun 50/2. maddesine aykırı davranılması,
2- Hakaret suçundan kurulan hükümde, sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK’nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle CMK’nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
3- Hakaret suçundan kurulan hükümde, TCK’nın 43. ve 62. maddesi uygulanırken hesap hatası yapılarak sonuç ceza 2.160 TL adli para cezası yerine 2.180 olarak fazla cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık … Gelirin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.