Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/16197 E. 2018/14832 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/16197
KARAR NO : 2018/14832
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılmasını müteakip, sanığın duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilip savunmasının alınması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Somut olayda, sanığın bildirdiği en son adresine duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı da içeren duruşma davetiyesinin tebliğ edilmesi yerine, bahse konu ihtaratı içermeyen tebligatın iade edilmesi sonrası, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligat yapılmadan savunma hakkını kısıtlayacak şekilde savunması alınmadan hüküm kurulması,
2- Temyiz kanun yoluna tabi olup kesinleşmesi halinde infaza verilecek olan ilamın, açıklanacak yeni hüküm olduğu, bu nedenle yargılama sonucunda ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasanın 141, CMK’nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.