Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/16096 E. 2018/14718 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/16096
KARAR NO : 2018/14718
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, olay tarihinde polis merkezine gelen sanığın, çevre koruma memuru olarak görev yapan mağdura başka bir olay nedeniyle polis merkezinde bulunan ağabeyini alıp götürmek istediğini söyleyip içeri girmek istemesi, mağdurun soruşturma devam ettiği ve olayın diğer tarafları içerde olduğundan huzursuzluk çıkmaması için görevi gereği sanığı içeri almaması üzerine sanığın içeriye girebilmek amacıyla, “Ben hapishaneden yeni çıktım, bu karakolu başınıza yıkarım.” demesi şeklindeki eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu, bu suretle Mahkemenin gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki sanığın eyleminin tehdit suçunu oluşturduğuna dair düşünceye katılınmayarak yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) TCK’nın 62. maddesinde öngörülen “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” gibi hususlar değerlendirilmeden “Sanık hakkında başkaca cezasında yasal veya takdiri artırma yada azaltma yapılmasına takdiren yer olmadığına” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
2) TCK’nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi ve TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye farklı gerekçeyle uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.