Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/15686 E. 2018/15538 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/15686
KARAR NO : 2018/15538
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanıklara yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK’nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanıklar … ve Hami Büyükli ile O Yer Cumhuriyet Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerin temyizine gelince;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- TCK’nın 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alınmalıdır.
Somut olayda; sanık …’ın , polis memuruna “ biz buradan gideriz,bizi kim alacak…” diyerek sanık …’yi karakoldan işlemleri bitmeden çıkarmak şeklinde kabul edilen eyleminde, direnme suçunun cebir veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Tutanak ve katılan anlatımlarına göre, sanık …’nin sağlık raporu almak için devlet hastanesine götürüldüğü sırada direndiği, sanık … … ise daha sonra polis merkezine gelerek … hakkında işlem yapılmasını engellemek için direndiği olayda, sanıkların ne şekilde birden fazla kişiyle birlikte direndiği kanıtlara dayalı olarak açıklanıp tartışılmadan TCK’nın 265/3. maddesinin uygulanması,
b-Sanıkların, birden fazla görevliye karşı bir suç işleme kararı kapsamında tek bir fiille direnmesine karşın, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
c-TCK’nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … … ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.