Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/14983 E. 2016/19071 K. 13.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14983
KARAR NO : 2016/19071
KARAR TARİHİ : 13.12.2016

KARAR

Fuhuş suçundan şüpheliler …. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/01/2016 tarihli ve 2015/39012 soruşturma, 2016/341 esas, 2016/291 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun’un 174. maddesi gereğince iadesine dair Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/01/2016 tarihli ve 2016/17 sayılı kararı sonrasında, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/01/2016 tarihli ve 2016/3325 soruşturma, 2016/1236 esas, 2016/1036 sayılı iddianamenin, ilk iade kararında belirtilen eksiklikler giderilmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun’un 174. maddesi gereğince iadesine dair Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2016 tarihli ve 2016/82 sayılı kararına vaki itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/02/2016 tarihli ve 2016/52 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2016 gün ve 139147 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre; Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesince, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/01/2016 tarihli iddianamede, mağdur ve suçtan zarar görenlerin kimlik bilgilerinin iddianamede gösterilmediği, şüphelilere isnat edilen eylemlerin delillerle ilişkilendirilerek açıklanmadığı,şüpheli Kadek Tampan Yanı’nın nüfus ve adli sicil kayıtlarının temin edilmediği, şüpheli …’in savunmasının alınmadığı ile şüphelilerin hangi mağdura karşı bu eylemleri icra ettikleri ayrıntılı olarak açıklanmadan sevk maddeleri gösterilmediğinden bahisle iddianamenin iadesine karar verildiği, iade kararının itiraz edilmeksizin kesinleştiği cihetle 5271 sayılı Kanunu’nun 174/4. maddesindeki “Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.” düzenleme gereğince iddianame iade kararında gösterilen eksiklikler tamamlanmaksızın yeniden iddianame düzenlenemeyeceği, somut olayda ise iade kararı sonrasında düzenlenen 27/01/2016 tarihli ve 2016/3325 soruşturma sayılı iddianamede mağdur ve suçtan zarar görenlerin kimlik bilgilerinin yer almadığı, şüpheli Mehmet Özdemir’in savunmasının alınması yönünde ilgili savcılıkça herhangi bir işlem yapılmadığı,yabancı uyruklu şüpheli Kadek Tampan Yanı’nın nüfus ve adli sicil kayıtlarının tabiiyetinde bulunduğu ülkenin büyükelçiliği ile yazışma yapılarak temini cihetine gidilmeksizin, şüphelilerin hangi mağdur/lara karşı ne zaman ve ne şekilde suça konu eylemleri gerçekleştirdikleri ayrıntılı olarak gösterilmeksizin iddianame düzenlendiği gözetilmeksizin iade kararına vaki itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “İddianamenin iadesi” başlıklı 174. maddesinde;
“(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma
usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesince, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11/01/2016 tarih, 2015/39012 soruşturma, 2016/291 nolu iddianamesini, CMK’nın 170/3-c maddesi uyarınca, iddianamede gösterilmesi zorunlu unsurlardan olduğu halde, şüphelilere isnat olunan suçların, mağdur, müşteki ve suçtan zarar görenlerinin kimlik bilgilerinin iddianameye yazılmadığı, bu kişilerin yani suçların mağdur, müşteki ve suçtan zarar görenlerinin, iddianamede, mağdur, müşteki ve suçtan zarar gören olarak gösterilmediği,
Şüpheliler hakkında bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek suçlarından cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmış ise de; iddianameye, açıklama olarak polis fezlekesinin kopyalanarak yapıştırıldığı, hangi şüphelinin, hangi mağdur ve müştekilere karşı, ne zaman, ne şekilde, nerede, isnat olunan suçları işlediklerinin iddianamede açıkça anlatılmadığı, şüphelilere isnat olunan eylemlerin, delillerle ilişkilendirilerek iddianamede gösterilmediği, düzenlenen iddianamenin, iddiasız bir iddianame niteliğinde olduğu, Cumhuriyet Savcılığının, tüm şüpheliler ile ilgili iddialarının, ayrı ayrı ve ayrıntılı olarak iddianameye yazılmadığı,
İsnat olunan suçlar ile ilgili olarak, şüpheli …in ayrıntılı savunmaları alınmadan, isnat olunan suçlarla ilgili delilleri sorulmadan, tape kayıtlarındaki görüşmeler kendisine okunarak ayrıntılı beyanları alınmadan, suçun sübutuna etki edecek delil toplanılmadan kamu davası açıldığı,
Yabancı uyruklu şüpheli …’nın, nüfus ve adli sicil kayıtları usulüne uygun olarak çıkartılarak, dosyaya konulmadan kamu davası açıldığı,
Şüphelilere isnat olunan, bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek suçları ile ilgili olarak, tüm şüpheliler hakkında, TCK’nın 227/2 ve 43. maddelerinin tatbiki istenilmiş ise de, Yargıtay içtihatlarına göre, şüphelilerin mağdurlara karşı gerçekleştirdikleri iddia olunan eylemler ile ilgili olarak, her mağdur için ayrı suç oluşacağından, mağdur sayısınca suç oluşacağından, her şüpheli için, hangi mağdur veya mağdurlara karşı, bu eylemleri gerçekleştirdikleri iddianamede ayrıntılı olarak açıkça anlatılarak, buna göre sevk maddeleri düzenlenmeden, eksik iddianame ile kamu davası açıldığı nedenleriyle, CMK’nın 174/1-a-b. maddesi gereğince iadesine karar vermiştir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca bu iade kararına itiraz edilmeden, 27/01/2016 tarihli ve 2016/3325 soruşturma, 2016/1236 esas, 2016/1036 sayılı iddianame düzenlenmiştir.
Ancak, önceki iade kararında belirtildiği halde,
Mağdur, müşteki ve suçtan zarar görenlerinin kimlik bilgilerinin iddianameye yazılmadığı, hangi şüphelinin, hangi mağdur ve müştekilere karşı, hangi olay sebebiyle, ne zaman, ne şekilde, nerede, isnat olunan suçları işlediklerinin iddianamede açıkça anlatılmadığı, şüpheli …’in iddianamenin iadesi kararında belirtildiği halde ilgili savcılıkça ifadesinin alınmasına yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı, yabancı uyruklu şüpheli…..’nın, nüfus ve adli sicil kayıtlarının tabiiyetinde bulunduğu ülkenin büyükelçiliği ile yazışma yapılarak temin edilmeden kamu davası açılmıştır.
CMK’nın 174/4. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19/01/2016 tarihli ve 2016/17 sayılı iddianamenin iadesine ilişkin kararı itiraz etmediği, ancak iade kararında yukarıda belirtilen eksiklikleri tamamlamadan ve hatalı noktaları düzeltmeden kamu davası açması nedeniyle iddianamenin iadesine itirazın kabulüne dair merci kararı yerinde görülmemiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/02/2016 tarihli ve 2016/52 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine 13/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.