Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/14845 E. 2018/16351 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14845
KARAR NO : 2018/16351
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Polis Vazife Salahiyeti Kanununun Ek 4. maddesindeki “Polis, görevli bulunduğu mülki sınırlar içinde, hizmet branşı, yeri ve zamanına bakılmaksızın, bir suçla karşılaştığında suça el koymak, önlemek, sanık ve suç delillerini tespit, muhafaza ve yetkili zabıtaya teslim etmekle görevli ve yetkilidir. Bu madde hükmü gereğince bir suça müdahale eden polise karşı işlenen suçlar görevli memura karşı işlenmiş suç; müdahalede bulunan polisin işlediği suçlar ise görevli memurun işlediği suç sayılır.” şeklindeki düzenleme göz önüne alındığında, suç tarihinde sanık ve temyize gelmeyen suça sürüklenen çocuğun polis lojmanlarının kamelyasında oturdukları sırada, Çorum Çarşı Polis Merkezi Amirliğinde Polis Memuru olarak görevli ve resmi üniforması ile görevden gelen ve Çorum Emniyet Müdürlüğü’nün 10/01/2013 tarih ve 70 sayılı yazısında olay günü görevli olduğu bildirilen müştekinin, daha öncede aynı yerde oturduklarını gördüğü ve çevreye rahatsızlık verdiklerini belirttiği sanıktan ve suça sürüklenen çocuktan kamelyadan ayrılmalarını istemesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, müştekinin, sanık ve suça sürüklenen çocuktan kimliklerini göstermelerini istemesi üzerine sanığın müştekiyi göğsünden iteklediği, müştekinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralandığı yargılamaya konu olayda, sanık tarafından işlenmekte olan bir suçun varlığından bahsedilemeyeceği ve bu suretle sanığın yerine getirdiği bir görevin bulunmadığı anlaşılmasına karşın, sanığın eyleminin yaralama suçunu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında kurulan hükümde verilen 4 ay 13 gün hapis cezası TCK’nın 50/1-a fıkrası uyarınca adli para cezasına çevrilirken yapılan hesap hatası sonucu 2660 TL yerine 2260 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.