Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/14719 E. 2018/14899 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14719
KARAR NO : 2018/14899
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
a- Suça sürüklenen çocuk … hakkında hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
b- Diğer hükümlere yönelik temyizlere gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- 6545 sayılı Kanun 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK’nın 231. ve TCK’nın 51. maddelerinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanık …’ın, pişmanlığı, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunması” şeklindeki gerekçeyle, anılan kanun maddelerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
2- Sanık …’ın, müşteki … … elinden ısırmak suretiyle yaralayarak görevli memura direndiği, müşteki beyanları ve doktor raporuyla bu hususun doğrulandığı, ancak sanığın diğer müşteki polis memuru …’a karşı ne şekilde direndiği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle TCK’nın 43. maddesinin sanık hakkında uygulanması,
3- Sanık … birden fazla kişiyle birlikte görevi yaptırmamak için direnmesine karşın TCK’nın 265/3. maddesi uygulanmaması,
4- Sanık …’ın gözaltında geçirdiği sürenin TCK’nın 63. maddesi gereğince verilen cezasından mahsup edilmemesi,
5- Hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca, üst sınırı üç yılı geçmeyen atılı suçun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar … ve …’in hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafilerinin temyiz nedenleri görüldüğünden, suça sürüklenen çocuklar … ve … yönünden başkaca yönleri incelenmeksizin tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.