Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/14561 E. 2018/15078 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14561
KARAR NO : 2018/15078
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) TCK’nın 125/1-2. maddesinde düzenlenen hakaret ve TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçlarının CMK’nın 253/1. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında kalması, sanığın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde uzlaşmak istemesi, soruşturma aşamasında katılana yöntemine uygun uzlaşma teklifi için usulüne uygun tebliğ yapılamadığı, Ceza Muhakemesi Uzlaştırma Yönetmeliğinin 29/7. maddesinde “Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.” şeklindeki düzenleme karşısında, taraflar arasında CMK’nın 253/4. maddesindeki usule uygun olarak uzlaşma prosedürünün yürütülmemiş olduğundan, CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Kabule göre ise; TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde, TCK’nın 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip, anılan Kanunun 3. maddesindeki fiille orantılı ceza verilmesi ilkesi de gözetilerek, öncelikle seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi, sonrasında da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlenmesi gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, sanık hakkında hakaret ve TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçlarından yeterli gerekçe gösterilmeden seçimlik cezalarda temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi ve daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında tehdit suçundan hükmolunan 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen para cezası dışındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.