Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/14179 E. 2018/15346 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14179
KARAR NO : 2018/15346
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olan sanığın, ring aracında iken çıkmak istemesi üzerine bu konuda kendisiyle konuşmak isteyen jandarma görevlisi müşteki …’i “sen karakterini kaybetmişsin, senin derdin ne” şeklinde, kaba ifade niteliğindeki sözlerinin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanığın, müşteki … olduğunu tahmin ettiği rütbeli şahsın, ring aracının havasız olduğunu nezarethaneye alınmaları gerektiğini söyleyince kendisine hakaret ettiğini, yaraladığını, bu olayla ilgili şikayet dilekçesi verdiğini belirtmesi, araçta tutuklu olarak bulunan tanık …’ın da nefes alamadığını söyleyen sanığa müştekinin geber diyerek üzerine çullandığını beyan etmesi karşısında, müşteki hakkında sanığın şikayeti üzerine soruşturma yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmış ise dosyanın onaylı örneklerinin alınıp olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddelerinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3- Tekerrüre esas başka sabıkası bulunmasına karşın TCK’nın 58/4. maddesine aykırı olarak taksirli suça ilişkin ilamın tekerrüre esas alınması,
4- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.