Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/14137 E. 2018/16430 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14137
KARAR NO : 2018/16430
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık …’a yükletilen hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme, sanık …’na yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanık …’un görevi yaptırmamak için direnme eylemini TCK’nın 6. maddesi gereğince silahtan sayılan taşla gerçekleştirmesi karşısında, TCK’nın 265/4. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK’nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanıklar … ve …’nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında yaralama, sanık … hakkında mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,

a-Sanık …’nun, gözünde gözlük olan müşteki …’a vurması sonucu yaralanmasına ve gözlüğünün kırılmasına neden olduğu olayda, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet verildiğinden görevi yaptırmamak için direnme ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK’nin 44. maddesi gereğince en ağır cezayı gerektiren görevi yaptırmamak için direnme suçundan dolayı cezalandırılması gerekirken ayrıca mala zarar verme suçundan da mahkumiyet kararı verilmesi,
b- Sanık …’nun görevi yaptırmamak için direnme eylemini TCK’nın 6. maddesi gereğince silahtan sayılan taşla gerçekleştirmesi karşısında, TCK’nın 265/4. maddesi uygulanmaması,
c- Sanık …’nun İmamoğlu Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/04/2006 tarih ve 2005/140 Esas-2006/128 Karar sayılı ilamı ile 765 sayılı TCK’nın 466/2, 647 sayılı Kanunun 4 ve 6. maddeleri gereğince erteli adli para cezasına mahkûm olduğu, erteli ilamın karar tarihi olan 20/04/2006 tarihinden itibaren 5 yıllık deneme süresi içerisinde kasıtlı başka bir suçtan mahkum olmaması nedeniyle, bu ilamın söz konusu deneme süresi sonunda esasen vaki olmamış sayılacağının anlaşılması karşısında, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu” şeklindeki gerekçeyle, anılan kanun maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
d- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’nun temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, sanık … hakkında yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca her iki suçtan verilen toplam ceza miktarı üzerinden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.