YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/14027
KARAR NO : 2018/15451
KARAR TARİHİ : 21.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık hakkında temel ceza tayin edilirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle ve aynı zamanda adalet, hak ve nasafet kuralları ile TCK’nın “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenli tedbirine hükmolunur” şeklindeki 3/1. maddesi hükmüne aykırı olarak yerel mahkemece orantısız şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi,
2- Sanığın 10/10/2014 tarihli duruşmada “müşteki benim cep telefonuma hakaret içerikli mesajlar göndermişti, bunun üzerine ben de kendisine aynı üslupta hakaret içerikli mesajlar gönderdim” biçimindeki savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3- Hakaret suçunun seçenekli ceza içermesi nedeniyle, hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde gösterilmemesi
4- Seçimlik ceza öngören hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesi halinde TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi,
5- 6545 sayılı Kanun 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “Sanık hakkında daha önceden verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğu, CMK’nın 231/8 maddesine göre denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suçtan dolayı yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği öngörüldüğü anlaşılmakla” şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle, anılan kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.