Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/13622 E. 2018/14190 K. 01.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/13622
KARAR NO : 2018/14190
KARAR TARİHİ : 01.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-TCK’nın 116/4. maddesinde düzenlenen cebir veya tehdit suretiyle konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçunun oluşabilmesi için, sanık tarafından kişilere karşı yöneltilen şiddet eylemi ile konut dokunulmazlığının bozulması arasında nedensellik bağının bulunması, şiddetin veya tehdidin konut dokunulmazlığını bozma amacına yönelmiş olması ve bu amacın gerçekleşmesi için araç olarak kullanılması gerekir.
Yargılamaya konu somut olayda, sanığın konuta girdikten sonra mağduru yaraladığının kabul edilmesi ve suç tarihi itibariyle, yaz saati uygulaması bulunması, güneşin batış saatinin 19:22 olması, TCK’nın 6/1-e maddesinde gece vaktinin “ güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi” olarak tanımlanması karşısında, eylemin TCK’nın 116/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanunun 116/4. maddesi gereğince fazla ceza tayini,
b- Kabule göre de;
Konut dokunulmazlığının ihlali ve yaralama suçları ile birlikte uzlaşma kapsamında bulunmayan tehdit suçundan uzlaşma teklifinde bulunulması karşısında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu, ancak yapılan yargılama neticesinde sanığın tehdit suçundan hakkında beraat kararı verilmiş olması nedeniyle TCK’nın 116/4.maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali ve aynı Yasanın 86/2. maddesinde düzenlenen yaralama suçlarının, kovuşturma aşamasında uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, CMK’nın 254. maddesi uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
c-TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.