Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/12291 E. 2018/14427 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12291
KARAR NO : 2018/14427
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Olay tutanakları, müşteki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, müştekilerin ekip olarak devriye görevi yaptıkları sırada, Kemalpaşa ilçesi Atatürk Bulvarı üzerinde seyir halinde iken meyhane boğazı inönü caddesi istikametine doğru siyah renkli elektrikli motor ile sanığın çevreyi rahatsız ederek ve yolda zikzaklar çizerek ilerlediğini gördükleri, megafonla sanığı ikaz ettikleri, dur ikazı yaptıkları, sanığın dur ikazına uymayarak orta refüjdeki aradan ters istikametten postane sokağına giriş yaptığı, sanığın polislerin takibi sonrasında araçtan indirildiği esnada müştekilere hitaben “a… koyduğumun çocukları, siz kimsiniz, üzerinizdeki formayı çıkarın öyle gelin, beni alabiliyorsanız öyle alın” şeklinde sözler söyleyerek kaçtığı, akabinde takviye ekibin müdahalesiyle yakalandığı esnada da “hepinizin a… koyacağım, burayı da yakarım, kendimi de yakarım, burada kendimi doğrarım hesabını veremezsiniz” şeklinde sözler söylediği, bu suretle görevi yaptırmamak için direnme suçunun tehdit unsurunun meydana geldiği anlaşılmakla, bu husus açısından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığa yükletilen hakaret, görevi yaptırmamak için direnme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu husus infaz aşamasında resen gözetilebileceğinden, bozmayı gerektirmediği,
Anlaşıldığından, sanık … müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 06/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.