Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/11324 E. 2016/13054 K. 13.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11324
KARAR NO : 2016/13054
KARAR TARİHİ : 13.06.2016

Hakaret suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/10/2015 tarihli ve 2015/10779 soruşturma, 2015/7428 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii .. Sulh Ceza Hakimliğinin 29/12/2015 tarihli ve 2015/2972 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talebini içeren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2016 gün ve 144450 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yürütülen soruşturma sonucu şüpheli hakkında suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, şüphelinin, www.facebook.com adlı sosyal paylaşım sitesinde mevcut kendi hesabı üzerinden 21/08/2015 ve 22/08/2015 tarihinde yaptığı paylaşımlarda, sayın Cumhurbaşkanına hitaben, “kendi çocuklarının kanıyla yoğrulsun”, “evet onlar bile seninki kadar faşist olamadılar” şeklindeki ifadeler kullandığı, söz konusu bu ifadelerin şeref ve haysiyeti ihlal edici ve kişilik haklarını zedeler mahiyette olduğu ve delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 299/3. maddesinde yer alan, “Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması,… Bakanının iznine bağlıdır.” şeklindeki düzenleme gereğince… Bakanlığından kovuşturma izni alınması ve şüpheli hakkında kovuşturma yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müşteki vekilinin şikayet dilekçesi içeriğine, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda açıklanan eylemlere, bu karara karşı müşteki vekilinin itiraz dilekçesi ile Sulh Ceza Hakimliği’nin karar içeriğine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararı iş bölümü kararına ve kanun yararına bozma talebinin kapsamı ile tebliğname tarihine göre, işin incelenmesi Yüksek 16. Ceza Dairesi’nin görevine girdiğinden, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın 16. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 13.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.