Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/10797 E. 2018/16363 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10797
KARAR NO : 2018/16363
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Beraat

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, 31/03/2014 yerine 04/04/2014 şeklinde yazılmasının mahallinde düzeltilebilir nitelikte maddi hata olduğu kabul edilerek ve müşteki …’ın şikayetçi olduğunu belirtmiş olmasına karşın, mahkemece katılma isteği sorulup bu konuda bir karar verilmemiş ise de, temyiz dilekçesinin kapsamına göre CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca müştekinin davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret suçunun huzurda işlenmesinin kabulü için mutlaka mağdurun yüzüne karşı işlenmesi zorunlu değildir. Suçun huzurda işlenmiş olması mutlaka fail ile mağdurun fiilin işlendiği sırada yüz yüze olmasını gerektirmez. Şayet fail, fiili işlediği sırada mağduru hedef alan hakaretinin mağdur tarafından da doğrudan algılanabileceğini biliyor ve istiyorsa, bu durumda da suç huzurda işlenmiş sayılacaktır.
Hakaret suçunun huzurda işlenmemesine rağmen, Kanun tarafından huzurda işlenmiş gibi cezalandırılan hali ise, ileti yoluyla yapılan hakarettir. TCK’nın 125/2. maddesinde, “Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.” demek suretiyle, tahkir edici nitelikteki fiilin, ileti yoluyla mağduru hedef alması durumunda failin huzurda hakaret etmiş gibi cezalandırılacağı belirtilmiştir. Buna göre, hakaret içeren bir mektup, telefon konuşması veya yazılı bir mesaj huzurda söylenmiş gibi cezalandırılacaktır.
İleti yoluyla hakarette, failin kullandığı vasıtalar ile mağduru hedef aldığını bilmesi ve mağdur tarafından bu fiilin öğrenileceğini istemesi gerekir. Şayet ileti mağdurdan başka birisine gönderilmiş ancak tesadüfen mağdur tarafından öğrenilmiş ise, huzurda hakaret suçu oluşmayacaktır. Zira, fail mağdurun hakareti öğrenmesi kastıyla hareket etmemiştir. Bu durumda fail ancak ihtilat kastıyla hareket etmiş ve şartları oluşmuş ise, gıyapta hareket suçundan cezalandırılabilecektir.
Sanığın herkese açık bir sosyal paylaşım sitesinde kardeşinin sayfasına Torul’da yapılan seçim sonuçlarından sonra “hadi gözümüz aydınlar olsun, canim okdar sevinçliyim ki en az sizin kadar zafer bizim yeter su MHP hırsızları gitsin artık oradan” şeklinde yorum yazması nedeniyle sanığın katılanı muhatap alarak hareket ettiğinin anlaşılması karşısında, atılı suçun oluştuğu gözetilmeden yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.