Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2016/1050 E. 2018/14623 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1050
KARAR NO : 2018/14623
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
İş ve çalışma hürriyeti, bireyin gelir elde etmek amacıyla, mal ve hizmet üreterek, serbestçe çalışma, sözleşme yapma ve teşebbüs kurma hakkı olarak tanımlanmaktadır. TCK’nın 117/1. maddesinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetini ihlali suçu ile korunan hukuki yarar, bireyin her türlü baskıdan uzak, üçüncü kişilerin olumsuz müdahalelerine uğramadan serbestçe çalışabilmesidir. İş ve çalışma hürriyetini ihlali suçunun oluşabilmesi için, mağdura karşı cebir, tehdit kullanılması ya da bir başka hukuka aykırı bir davranışla, çalışma hürriyetinin ihlal edilmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında, dosya kapsamında, öncelikle mağdurun suç tarihi itibariyle … plakalı araçla Sürmene – Trabzon hattında çalışma iznine sahip olup olmadığına ilişkin usulüne uygun olarak araştırma yapılmadan ve sanıkların kovuşturma aşamasındaki anlatımlarında, odaya kayıtlı olmaması ve Sürmene’de ikametgahının bulunmaması nedeniyle mağduru çalıştırmadıklarını ancak tehdit etmediklerini belirtmeleri karşısında, mağdurun mahkeme huzurundaki beyanında, sanık …’ın kendisine karşı herhangi bir eylemi olmadığını, sanıklar … ve …’in ise kendisine “bu araçla birlikte senin veya bir başkasının bu durakta çalışmasını istemiyoruz” dediğini, sanık …’ın minibüs işletmek için gerekli hat kartını kendisine vermeyeceğini söylediğini, sanık …’ın “kaymakam da izin verse polis de izin verse sen bu durakta çalışamazsın” diyerek elini beline attığını ve devamla “çık arabanın üstüne de bak ölüyor musun, ölmüyor musun, sizin plakanız iptal olmuştur, sen bu durakta çalışma hakkında sahip değilsin” dediğini, sanık …’ın ise kendisine, çalışma hakkının olmadığını ve yine olaydan üç, dört gün önce sanıkla yaptığı görüşmede “seni bu durakta çalıştırmayacağım, senin masrafın ne ise vereyim, duraktan çık” dediğini belirttiği anlaşılmakla, öncelikle sanık …’ın mağdura karşı tüm dosya kapsamı ve mağdur beyanından da anlaşıldığı üzere iş ve çalışma hürriyetinin ihlali kapsamında değerlendirilebilecek herhangi bir eylemi olmadığı, sanıklar …, …, … tarafından söylendiği belirtilen ifadelerin tehdit niteliğine sahip olmadığı, sanık … ile … yönünden ise bu ifadelerin sanıklar tarafından söylendiğine ilişkin mağdur beyanı dışında dosyada mevcut her türlü şüpheden uzak, kesin bir delil bulunmadığı gözetilerek mağdur beyanına hangi gerekçeyle itibar edildiği temyiz denetimine olanak sağlayacak şekilde gerekçeye yansıtılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …, …, … ve …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.