Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/897 E. 2015/827 K. 30.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/897
KARAR NO : 2015/827
KARAR TARİHİ : 30.04.2015

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-27.08.2010 tarihli olay tutanağında imzaları bulunan tutanak düzenleyicilerin tanık sıfatı ile ifadeleri alınmadan, eksik kovuşturma sonucu ve yetersiz gerekçe ile hükümler kurulması,
2-Olay tarihinde bir başka suçtan hükümlü olarak cezasını infaz eden sanığın, ailesi tarafından adına koli ile gönderilen eşyalardan bir kısmını teslim aldıktan sonra, cezaevi koridorunda ilerlerken, kolinin içinde yer alan eşyalardan şalvarın kendisine geçici olarak verilmemesinden duyduğu kızgınlık ile “böyle idare olmaz şerefsizlik yapıyorlar, kafalarına göre iş yapıyorlar” şeklindeki hakarette bulunduğu iddiasına ilişkin olarak;
Soruşturma kapsamında alınan ifadelere ve kamera çözüm tutanağına göre, hakaret iddiasına ilişkin sözlerin, yüklenen suçun mağduru kabul edilen … ve tutanak düzenleyicisi…nın huzurunda söylenmiş olması, her iki görevlinin de sanığa gelen kolinin açılışı ve eşyaların tesliminde görevlerinin bulunmaması ve gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için, fiilin, en az üç kişi ile ihtilat ederek işlenmesini gerektirmesi karşısında, hakaret iddiasına ilişkin sözlerin, hangi görevliye yönelik söylendiği kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilerek, koli açma işinde görevli memurlara yönelik söylendiğinin kabulü halinde, eylemdeki ihtilat unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/04/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.