Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/8957 E. 2015/12191 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8957
KARAR NO : 2015/12191
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Hakaret suçundan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 43, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.860 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin,… Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2009 tarihli kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.05.2014 gün ve 149238 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “1- Kayden 20/08/1989 doğumlu olup, suçun işlendiği 22/06/2007- 25/06/2007 tarihlerinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamasında,
2- 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde yer alan, “Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki ve aynı maddenin 11. fıkrasında yer alan, “infaz edilen hapsin süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir.” biçimindeki düzenlemeler karşısında, hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden hüküm kurulmasında, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I-Olay:
Hakaret suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonucunda, seçimlik cezalardan adli para cezası tercih edilerek, 1.860 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, temyiz edilen kararın Yargıtayca kesin olmasından bahisle temyizin reddine karar verilmesinden sonra kesinleştirilen kararın infazı aşamasında, hükmolunan cezadan yaş küçüklüğü indirimi yapılmamış olması ve çocuklar hakkında ödenmeyen adli para cezalarının hapis cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden bu yönde ihtarda bulunulması nedeniyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK’nın 31/3. maddesinin uygulanmamasına ve 5275 sayılı Kanun’un 106/4. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuklar hakkında ödenmeyen adli para cezalarının hapis cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden bu yönde ihtarda bulunulmasına yönelik hukuka aykırılığa ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesinde, “Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz.” hükmü yer almaktadır.
Yine 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 106/4. madde ve fıkrasında “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmüne yer verilmiş, 11. fıkrasında ise, “İnfaz edilen hapsin süresi veya kamuya yararlı işte çalışmanın, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
İncelenen somut olayda; dosyadaki nüfus kayıt belgesine göre, 20.08.1989 doğumlu olup suçun işlendiği 22.06.2007 tarihinde, 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa verilen adli para cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesi gereğince indirilmediği görülmektedir. Bu itibarla hüküm kurulurken, TCK’nın 31/3. maddesi uygulanmayarak fazla ceza belirlenmesi hukuka aykırıdır.
Ayrıca hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceği, ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili cihetine gidileceği gözetilmeden, hakaret suçu nedeniyle tayin edilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca hapis cezasına çevrileceğine hükmedilmesi hukuka uygun bulunmamıştır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
A- Hakaret suçundan suça sürüklenen çocuk … hakkında, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10/02/2009 tarihli ve 2007/657 esas, 2009/57 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA,
B- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince karardaki hukuka aykırılık hükümlüye daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle;
1- Suça sürüklenen çocuk … hakkında hakaret suçundan TCK’nın 125/1 ve 43/1. maddeleri uyarınca verilen 112 gün adli para cezasının, TCK’nın 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirilerek suça sürüklenen çocuğun 74 gün adli para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
– TCK’nın 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilerek, suça sürüklenen çocuğun 61 gün adli para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
– Gün üzerinden belirlenen adli para cezasının, TCK’nın 52/2. maddesi gereğince, mahkemece bir gün karşılığı takdir edilen 20 TL ile çarpılması sonucu, suça sürüklenen çocuğun sonuç olarak, 1.220 TL adli para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
2- Hüküm fıkrasında yer alan “ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine” ilişkin bölümlerin hükümden ÇIKARILMASINA,
3- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 30.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.