Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/8671 E. 2015/10861 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8671
KARAR NO : 2015/10861
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2014/3205
MAHKEMESİ : Manisa(Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2012/611 (E) ve 2013/699 (K)
SUÇ : Hakaret
SUÇ TARİHİ : 21/09/2012
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanığa yükletilen kasten yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşıldığından, sanık M.. E..’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Hakaret suçuna yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın her iki katılana, katılanlardan E..’ın da sanığa hakaret ettiği iddasıyla açılan davada, tarafların hakaret etmedikleri yönündeki savunmaları, olayın tanığı H..’in tarafların üçünün de birbirine vurduğunu beyan etmesine rağmen, hakaret olayından bahsetmemesi, bu tanık dışında dosyada başka bir tanık beyanının bulunmaması ve katılan E.. hakkında hakaret suçundan mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi gerekçesiyle beraat kararı verilmesi karşısında, katılanın anlatımının ne suretle sanığın savunmasına üstün tutulduğunun açıkça belirtilmesi ve tüm kanıtların birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de,
Gerekçe kısmında hakaret suçunun alenen işlendiği kabul edilmesine karşın hüküm kurulurken TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanık M.. E..’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

.