Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/8420 E. 2015/10597 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8420
KARAR NO : 2015/10597
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2013/384674
MAHKEMESİ : Adana(Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2013
NUMARASI : 2013/686 (E) ve 2013/968 (K)
SUÇ : Hakaret
SUÇ TARİHİ : 08/05/2013
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanık H.. A..’nın, mağdura söylediği kabul edilen “git lan yerine otur” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle sanık H.. A.. yönünden hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- TCK’nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, eylemin gerçekleştiği “rontgen odasında” aleniyet ögesinin ne şekilde oluştuğu tartışılıp açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle cezaların anılan Kanun maddesi gereğince artırılması,
b- Sanıkların haklarında lehe hükümlerin uygulanması yönündeki talepleri ile yaralama suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması hususları dikkate alındığında, adli sicil kayıtlarına göre sanıkların sabıkasız oluşları, yükletilen suçta maddi bir zararın bulunmaması, sanıkların yeniden suç işlemeyeceklerine dair mahkeme kanaati de dikkate alındığında, sanıklar hakkındaki hükümlerin TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ya da CMK’nın 231/5. maddesine göre, açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılmaması,
c- Hükmolunan hapis cezalarının kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmemesi,
d- Temel cezaların doğrudan TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca belirlenmemesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.