Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/697 E. 2015/645 K. 21.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/697
KARAR NO : 2015/645
KARAR TARİHİ : 21.04.2015

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Temyiz süresi yönünden halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından dilekçenin karar tarihinden itibaren bir aylık süresi içinde verilmediği,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Hakaret ve tehdit suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen hakaret ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanırken TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerekirken, TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması sonuca etkili görülmemiştir.
Hakaret suçundan hüküm kurulurken temel cezanın TCK’nın 125/3-a yerine TCK’nın 125/1 maddesi uyarınca belirlenmesi, hüküm kurulurken TCK’nın 125/3-a maddesi gereğince 1 yıl karşılığı 365 gün olarak hesaplanması gerekirken 360 gün olarak hesaplanarak eksik ceza tayin edilmesi, TCK’nın 106/1-1. cümlesinde yaptırım olarak hapis cezası öngörüldüğü halde, uygulama sırasında temel ceza olarak adli para cezasına hükmedilerek adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesine aykırı olarak 48 eşit taksitle tahsiline karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamamıştır.
Ancak;
TCK’nın 52/4. maddesinde para cezasının ödeme şekli terditli olarak düzenlenmesine karşın, adli para cezalarının, ödenmesi için hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren bir yıl süre verilmesine ve 48 eşit aylık taksitle tahsiline karar verilerek hükmün karıştırılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, para cezalarının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasından, “1 yıl mehil verilmesine” ibaresinin çıkarılması suretiyle DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 21/04/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.