Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/45071 E. 2016/13934 K. 22.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/45071
KARAR NO : 2016/13934
KARAR TARİHİ : 22.06.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Fuhuş, cinsel saldırı
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2015 tarihli tebliğnamesinde, sanık … hakkında cinsel saldırı suçundan verilen hükme yönelik görüş belirtilmiş ise de, taraflarca bu suça yönelik temyiz isteminin bulunmadığı anlaşılmakla temyiz incelemesi sanık …’ya isnad edilen fuhuş suçundan kurulan hükme hasredilerek dosya görüşüldü:
1- … vekilinin temyiz isteminde;
Mağdure …’ün,… Kurumuna bağlı kız yetiştirme yurdunda kalması ve koruma altına alınması nedeniyle,… Kurumu vekilinin müdahale talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; 2828 sayılı Kanunun 22 ve 24. maddeleri uyarınca koruma kararının sayılan istisnalar hariç, çocuk reşit olana kadar devam edeceği, dosyada mevcut aile nüfus kayıt tablosu içeriğine göre mağdurenin hükümden önce 18 yaşını bitirdiği için reşit olduğu, yargılama aşamasında alınan beyanında da sanıklar hakkında şikayetçi olmadığı anlaşılmakla; yukarıda belirtilen maddeler uyarınca, koruma kararının kalkması nedeniyle, mağdureyi temsil ve haklarını korumaya yetkili bulunmayan ve suçtan doğrudan zarar da görmeyen… Kurumu Genel Müdürlüğü’nün usulsüz olarak müdahilliğine karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden, vekilinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık … Aksu hakkında “fuhuş” suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen fuhuş eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık …’nun temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın karardan çıkarılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.