Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/42746 E. 2017/10974 K. 16.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/42746
KARAR NO : 2017/10974
KARAR TARİHİ : 16.10.2017

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın katılana hitaben internet sitesinde yazdığı “Bu zat anlattığı ipe sapa gelmez şeylere kendi inanıyor mu acaba. O yetmiyormuş gibi nerden geldiği belli olmayan bir lisan kullanıp, zaten yeteri kadar saçma değilmiş gibi iyice anlaşılmaz bir hale sokuyor. Saçmalamak tabiri bu zat ile ete kemiğe bürünmüş.” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2-) Kabule göre de, hüküm fıkrasında TCK’nın 62. maddesine göre 1/6 oranında indirim yapılırken sanığın 11 ay 20 gün hapis cezası yerine 11 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle, sanık hakkında eksik ceza tayini,
3-) Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında, TCK’nın 58.maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi ve tekerrür hükümleri uyglanırken hangi ilamın tekerrüre esas alındığının denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilmemesi,
4-) Yerel Mahkemece kurulan hükümde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesine karşın, denetim süresi içinde yeni bir suç işlemediği takdirde geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verileceği, aksi takdirde hükmün açıklanacağı, hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmünün kurulabileceği hükmünün sanığa ihtarına karar verilmesi suretiyle hükümde çelişkiye yol açılması,
Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.10.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.