Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/41041 E. 2016/12919 K. 09.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/41041
KARAR NO : 2016/12919
KARAR TARİHİ : 09.06.2016

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler, gerekçe içeriğine göre ve mahkemenin “kişilik özellikleri ve yeniden suç işlemeyeceğine dair kanaate varılamadığından CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmadığı” biçimindeki gerekçesi karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK’nın 125/3-a maddesi gereğince gün adli para cezasının alt sınırının 365 gün olduğu gözetilmeksizin, 1 yıl karşılığı adli para cezası şeklinde belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
İlk hükmün sanık tarafından temyiz edildiği, sanık hakkında bozma öncesi kararda, 8400 TL adli para cezasına hükmedildiği, bozmadan sonra kurulan hükümde ise kazanılmış hak ilkesi gözetilmeden neticede 8740 TL adli para cezasına hükmolunmak suretiyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık …’nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak; sanığın 8740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının sonuna “1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi ile daha önceki ceza miktarı gözetilerek sanığın sonuç olarak 8400 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi,biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.