Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/37827 E. 2016/18068 K. 23.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/37827
KARAR NO : 2016/18068
KARAR TARİHİ : 23.11.2016

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla hukuka aykırı bir davranışta bulunması bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda, Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03.12.2013 tarih, 2013/763 numaralı iddianame ile sanığın katılanların ikametine giderek, ara ara üç defa cama taş atarak katılanları rahatsız ettiğinden bahisle sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan dava açıldığı anlaşılmakla, olay günü sanığın katılanların camına aynı zaman dilimi içerisinde, art arda üç kere taş atma eyleminde ısrar unsurunun oluşmadığı ve sanığın altı aylık bir süre zarfında katılan …’u takip ederek rahatsız etme eylemleri nedeniyle sanık hakkında açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, iddianamede anlatılmayan olay nedeniyle ve kanuna uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2- Sanığın, katılanların camına taş atma ve katılan …’u takip etme şeklinde gerçekleştirdiği kabul edilen eylemlerinin, TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun “ısrar” öğesini oluşturması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, aynı Kanunun 43/1. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza belirlenmesi,
3- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.