Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/3581 E. 2015/3852 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3581
KARAR NO : 2015/3852
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak :
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Sanığın, katılan sıfatıyla bulunduğu … Asliye Ceza Mahkemesi’nin duruşmasında beraat kararı verilmesi üzerine, hakime hitaben söylediği “bu adalet değil ki o zaman beni mahkum edin” ve hakim tarafından uyarılması üzerine tekrar “beni mahkum edin” şeklinde, ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin, mahkeme hakiminin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Suçun mağduru olan mahkeme hakimine davaya katılma ve mağdur ile şikayetçiler için öngörülen haklardan yararlanma imkanı sağlanmadan karar verilerek CMK’nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
3- Kabule göre de;
a. TCK’nın 50/2. maddesine aykırı olarak, tercih edilen seçenek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,

b. Suçun aleni kabul edilen duruşma salonunda işlendiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.