Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/33682 E. 2017/8062 K. 19.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/33682
KARAR NO : 2017/8062
KARAR TARİHİ : 19.06.2017

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Sanığın aşamalardaki suçlamaları kabul etmeyen istikrarlı savunmaları, müştekilerin telefon yoluyla hakaret ve tehdit iddialarını doğrulayan herhangi bir tanık ifadesinin bulunmaması ve sanığın atılı suçları işlemediğine dair tanık beyanları bulunması karşısında, dosya kapsamına göre sanığın mahkumiyetine yeter delil bulunmamasına karşın, yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
2-) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın müştekilere hitaben söylediği iddia edilen “terbiyesiz herifler” şeklindeki ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hükümler kurulması,
3-) Kabule göre de; sanığın, eylemleri arasındaki zaman aralığı göz önüne alındığında, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda müştekilere karşı aynı suçları işlediğinin anlaşılması karşısında, hakaret ve tehdit suçlarından birer kez hüküm kurulduktan sonra TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca artırım yapılması yerine, her iki suç açısından da mağdur sayısınca ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
4-) Sanığın üzerine atılı, seçenek yaptırım öngören hakaret ve tehdit suçlarında, hangi gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiği denetime olanak verecek şekilde belirtilmeden, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
5-) Seçimlik ceza öngören tehdit suçunda tercih edilen hapis cezasının, TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.06.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.