Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/32893 E. 2015/11150 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/32893
KARAR NO : 2015/11150
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2014/148832
MAHKEMESİ : .. A.. 11. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2011/720 (E) ve 2014/121 (K)
SUÇLAR : 4708 SK muhalefet, imar kirliliğine sebep olma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Sanıklar S.. T.., S.. T.. ve A.. G.. hakkında verilen hükümlerin ve sanıklar M.. B.., M.. Ö.. ve M.. P.. hakkında imar kirliliğine sebep olma, sanık O.. G.. hakkında verilen 4708 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen hükümlerin incelenmesinde;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan vekili ile sanıklar S.. T.. ve S.. T.. müdafinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık O.. G.. hakkında imar kirliliğine sebep olma suçundan verilen hükmün, sanıklar M.. B.., M.. Ö.. ve M.. P.. hakkında 4708 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen hükümlerin incelenmesinde;
I- TCK’nın 184/1. maddesinde “yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran” kişilerin cezalandırılması öngörülmüş olup, İmar Kanununun 5. maddesinde de bina kavramının tarifi “Bina; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.” şeklinde açıklanmıştır.
İddianamede ruhsata aykırı olarak inşa edilen yapının istinat duvarı olduğunun belirtildiği, istinat duvarı yapılmasının bina niteliğinde olmaması dolayısıyla bu suçu oluşturmayacağı, bu itibarla suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık Orhan hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
II- İddianameye konu olan istinat duvarının yapımının 2006 yılının sonunda tamamlandığı, 4708 sayılı Kanunun 9. maddesinde 08.02.2008 tarihinde değişikliğe gidildiği, bu tarihten önceki eylemlerde 765 sayılı Kanundaki görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma hükümlerinin uygulanmasına atıf yapıldığı, 5252 sayılı Kanun md.3 uyarınca 765 sayılı Kanuna yapılan atıfların 5237 sayılı Kanunda karşılık maddelere yapılmış sayılacağının belirtildiği, bu itibarla sanıkların lehine olan 5237 sayılı Kanunun 257. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanıklar Muharrem, Mehmet ve Murat hakkında 4708 sayılı Kanun uyarınca karar verilmiş olması,
III- Sanıklar Muharrem ve Mehmet müdafi ile sanık Murat müdafinin duruşmada lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin taleplerinin, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca TCK’nın 62. maddesini de kapsadığı gözetilerek, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık O.. G.. müdafi, sanıklar M.. B.. ve M.. Ö.. müdafi ve sanık M.. P.. müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/10/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.