YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/289
KARAR NO : 2015/266
KARAR TARİHİ : 16.04.2015
Hakaret suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1. maddesi uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51. madde gereğince cezasının ertelenmesine dair ….. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/12/2006 tarihli ve 2005/695 esas, 2006/581 sayılı kararının Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, kararın Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 29/06/2009 tarihli ve 2008/29294 esas, 2009/30968 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip, aynı mahkemenin 26/01/2010 tarihli ve 2009/859 esas, 2010/66 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 125/4, 129/3, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 580,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahisle önceki hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 125/4, 129/3, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 580,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair aynı mahkemenin 19/02/2014 tarihli ve 2013/515 esas, 2014/82 sayılı kararının… Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/03/2015 gün ve 71193 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi:
İstem yazısında;
Dosya kapsamına göre,
1-Hükmün açıklanmasına dayanak teşkil eden ….. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/03/2011 tarihli ve 2012/440 esas, 2013/475 sayılı kararının Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 10/11/2014 tarihli ve 2014/16345 esas, 2014/18739 karar sayılı ilamı ile bozulmasına ve sanığın beraatine karar verilmiş olması karşısında, ….. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/02/2014 tarihli ve 2013/515 esas, 2014/82 sayılı kararı ile hükmün açıklanmış olmasında,
2-5237 sayılı Kanun’un 61. maddesine 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesi ile eklenen 9. fıkra ile “ Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz” şeklindeki düzenleme getirilmiş olup, anılan Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlar yönünden hükmedilecek adli para cezasının alt sınırının 5237 sayılı Kanun’un 52/1. maddesi gereğince 5 gün olarak belirlenmesi gerektiğinden, 19/07/2005 olan suç tarihine göre temel cezanın 5 gün adli para cezasının çok üzerinde 3 ay karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü,
TCK’ nın 125/1. maddesi uyarınca sanık hakkındaki temel ceza “suçun işleniş biçimine göre takdiren” denilerek belirlenmiş olup, hakimin kanaat ve takdirine ait fiili sorunlardan dolayı olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma yoluna gidilemeyecek olması karşısında, tebliğnamede ileri sürülen 2 numaralı kanun yararına bozma istemi yerinde bulunmayıp, açıklanan bu nedenle, … Bakanlığı’nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen 1 numaralı düşünce yerinde görüldüğünden; ….. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/02/2014 tarihli ve 2013/515 esas, 2014/82 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.04.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.