Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2015/21319 E. 2017/2358 K. 06.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/21319
KARAR NO : 2017/2358
KARAR TARİHİ : 06.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin karar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup, itiraz kanun yoluna tabi bulunması nedeniyle, yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanık …’in tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2- Hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığa yükletilen hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan hüküm kurulurken, doğrudan TCK’nın 125/3-(a) madddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, bu husus sonuca etkili olmadığından bozmayı gerektirmediği,
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde re’sen, TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasında öngörüldüğü biçimde uygulanabileceği,
Anlaşıldığından, sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 06/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.